Twitter'da dünün gündemi İBB'nin 100 bin çocuğa gönderdiği ‘Cumhuriyet ve Demokrasi’ adlı kitapçık içindeki bir görseldi. Çizimde Müslüman, Hıristiyan ve Musevi din adamlarıyla birlikte yer alan kişi Alevi dedesine benzetilince “Alevilik ayrı bir din mi” tartışması çıktı. Çıkaranlar ise günün 24 saatini Ekrem İmamoğlu'nun açığını aramakla geçiren malum kesim.
Aleviliğe dair bir hassasiyetleri olmamasına rağmen, konu İmamaoğlu'na vurmak olunca "Alevilik ayrı bir din mi ki, diğer üç dinin temsilcileriyle birlikte gösteriliyor?" diye gündem oluşturdular. Sıkı bir sosyal medya izleyicisi olarak bakmak zorunda kaldım. Bir kısmı görselden veya haberin içeriğinden habersiz Alevi düşmanlığını yine kusmuştu.
Müslümanların en önemli ayına girdiğimiz şu günlerde bile böylesi bir nefreti hak edecek ne yapmış olabiliriz acaba diye düşündüm. Şahsım adına bu devlete düzenli olarak vergisini veren, olay yerinden geçiyor olmam nedeniyle ifade vermek için karakola gitmem dışında emniyete bir kere dahi uğramış değilim. 15 yıldır aktif olan bu siteden de anlayacağınız üzere devlete ve millete muhabbeti sorgulanmayacak bir Türk evladıyım. Çevremdeki hemen herkes de böyle. Bütün Aleviler tertemizdir demiyorum. Bu hiçbir din, mezhep, millet, toplum, topluluk, aile, birey için mümkün değil. En azından ben bu nefreti hak edecek bir şey yapmadım ama yine de o paylaşımlar içinde Alevilere dair her çeşit iftirayı, hakareti okumak zorunda kalıyorum. Bu nefret, bu düşmanlık son derece sakat ve geçmişte biz bu nefretin sonuçlarını çok acı şekilde tecrübe ettik.
Konuya dönecek olursak; Çizimdeki kişinin “Alevi dedesi olup olmadığı ve Aleviliğin ayrı bir din kategorisine sokulup sokulmadığı’ yolundaki soruya yanıt veren İBB Basın Sözcüsü Murat Ongun, söz konusu kitapçığın 4 yıldır dağıtıldığını söyledi. Yeni bir şey değil ama birileri tarafından yeni fark edilmiş. Doğruluğu yanlışlığı elbette tartışılır.
Cemevi dedesi ile cami imamı birbirine karşıt makamlar değildir. Aynı şekilde cemevi ve cami de birbirinin alternatifi değildir. Burada yanlış olan şey, eğer orada İslam adına temsil edilen Diyanet İşleri ise, bu kurum Alevileri temsil etmemektedir. Devlet içinde Alevileri temsil eden herhangi bir dini kurum da yoktur. Olması gerekli midir? sorusu da sorulabilir ancak burada verginin adil dağıtılması ve devletin yurttaşlarına eşit davranması gerektiği kuralı ihlal edilir. Ediliyor da.
0 Yorumlar