Ankara'daki "tren kazası" sinyalizasyon sistemi devrede olmadığı için meydana geldi. Üstelik demiryolu işçileri sendikası, çarpışmanın olduğu bölgede sinyalizasyon sistemi kurulmadan hızlı tren uygulamasına geçilmemesi için defalarca yetkilileri uyardığı halde, genel seçimler öncesinde, siyasi iradenin emriyle böyle bir karar verildi.
Şimdi yapılan resmî açıklamada, "Soruşturma kapsamında ilk belirlemelere göre olayın meydana gelişinde kusuru bulunduğu tespit edilen kontrolör E.E.E., tren teşkil memuru (makasçı) O.Y. ve tren hareket memuru S.Y. haklarında gözaltı kararı verilmiş olup bu şüpheliler bakımından ve tüm yönleriyle soruşturmaya devam edilmektedir"deniliyor!
Çorlu'daki ray katliamı da böyle acil bir kararın eseriydi, Sakarya Pamukovası'daki hızlı tren katliamı da...
Bu olaylarda asıl cezai sorumluluk, yeterli teknik altyapı hazırlanmadan seferleri başlatan siyasilerdedir. Fakat, hukuk sistemine de onlar egemen olduğu için suçu hep makasçıya, kontrolöre ve hareket memuruna atarlar!
Bu şekilde davranmanın insan eti yemekten ne farkı vardır? Yamyamlar bile işledikleri suçun ağırlığı altında eziliyor ve teslim oluyor ama yüzlerce, binlerce insanın hayatına mal olan ve "kaza"denilen toplu katliamların asıl sorumluları hiç vicdan muhasebesi yapmıyor.
0 Yorumlar