Türkiye'de artık sağ-sol gibi kavramlar tarih oldu diyebiliriz. Birkaç ideolojik parti ve grup ısrarla davam ettirmeye çalışıyor ancak onların da yapabildiği en fazla şey dergi çıkarmak ve yılda bir de olsa kiralarını ödemek için gece düzenlemek. Bunların dışında ideoloji, siyasi görüş gibi şeyler yavaş yavaş terk ediliyor. Ülke, Tayyip Erdoğan'ın yanındakiler ve karşısındakiler olmak üzere ikiye ayrıldı resmen.
Örneğin MHP, siyasi görüş olarak AKP ile tamamen zıttır. Mevcut genel başkanının yakın zamana kadar AKP ve Tayyip Erdoğan için kullandığı ifadeler cinayet çıkartır, iyi hal indirimi sağlar, ağır tahrik unsuru sayılır. Tayyip Erdoğan'ın MHP ve ülkücüler için kurduğu cümleler ise doğrudan beraat sebebi olur. Arama motoruna yazdığınız zaman yüzlerce video görürsünüz, bazılarını izlerken yüzünüz kızarır. Son tahlilde ise Devlet Bahçeli, "Tayyip Erdoğan'ı vatana ihanetten yargılamazsam namussuzum." diye yemin etmişti. Bu sözünü yuttu mu yoksa tutacak mı bilemeyiz ancak MHP şu anda mevcut durumu itibariyle muhalefete muhalefet eden ve AKP'lilerden daha çok Akp'li olan bir parti haline geldi.
Bunun karşı cephesinde ise MHP'den kopan ve Meral Akşener öncülüğünde kurulan İYİ Parti var. Aynaya bakmayı unutan bir kesimin sürekli olarak "Fetöcü" ithamıyla yaftalanıyor. Ancak parti içinde Fetö tarafından kumpasla hapse atılan, hayatı karartılan askerler var. Suçunu bastırmanın en iyi yolu, kendi suçunla başkasını suçlamaktır mantığı üzerine kurulan ve toplumda pek de karşılığı olmayan bir kara propaganda olsa gerek. Yasam, yürütme, ve yargıyı tamemen elinde bulunduran iktidarın elinde bir belge, bilgi, delil olmuş olsaydı muhtemelen Meral Akşener'i çoktan hapse attırırdı.
Bunun yanıda bir de hepimizin bildiği CHP var. Başında siyasete sonradan dahil olan ve 7 seçim kaybetmesine rağmen koltuğunu bırakmamakta ısrar ede bir genel başkanı var. Bir adım ne ileri, ne geri gidecek olan CHP. Ağzıyla kuş da tutsa, ülkedeki partizanlık, eğitimsizlik, vaatler ve seçim rüşvetleri yüzünden her zaman muhalefette kalacak olan CHP.
Bir de son düzlükte öne geçen at gibi sessizce gelen ve son günlerde birden sesi çıkmaya başlayan Saadet Partisi var. Akp ile aynı tabandan beslenen, genel başkanını Akp'ye kaptıran ama yine de kendi görüşlerini savunmaya devam eden Saadet Partisi
Demokrat Parti de var ama o daha küçük bir grup. O da Saadet Partisi gibi genel başkanını Akp'ye kaptırmış bir parti.
Takdir etmek lazım Akp'nin adam transfer etmesi ve bu yolla kendisine muhalif olacak başka grupları çatısı altına alması, eritip yok etmesi başarılı bir taktik.
Şimdi AKP ve MHP bir cephede, CHP-İYİ Parti ve Saadet diğer cephede duruyor.
İdeolojik açıdan bakarsanız yanyana gelmeleri muhtemel olmayan, temelde birbirinin zıddı olan partiler bunlar.
Kiminin derdi koltuk, kiminin derdi dokunulmazlık kalkanıi kiminin derdi ekonomik sebepler ve arada az da olsa derdi vatan olanlar.
0 Yorumlar