Buna delil olarak da beş yıl önce Fethullahçı biriyle Twitter'da yazıştığı mention. Bunun dışında "Yurtta sulh dünyada sulh" ve "ben başbakan olacağım" demesi.
Sırf bunlardan Fethullahçı ilan ediliyorsa bir insan, ülkenin yarısından fazlası Fethullahçı sayılmalı. Ki bunların çoğu zaten Fethullahçıydı, hâlâ da öyleler.
Peki farz edelim Meral Akşener Fetöcü, o zaman savcılar harekete geçsin gözaltı, yakalama, tutuklama kararı versinler. Milletvekili değil, dokunulmazlığı yok. Tutuklanması için in öyle sağlam delillere de ihtiyaç yok. Yasama, yürütme, yargı zaten Akp'nin elinde. İstediğini alıyor, istediğini salıyor. Hukuk sistemi bağımsız olmayı bırakalı çok oldu. Bunun en net örneğini geçtiğimiz aylarda serbest bırakılan Deniz Yücel.
Almanya'nın önemli gazetelerinden Die Welt'in Türkiye temsilciliğini yapan Deniz Yücel, bir yıldır tutukluydu. Alman başbakanı da dahil olmak üzere birkaç üst perdeden serbest bırakılması çağrısı yapıldı. Hemen ardından da serbest bırakıldı. Örneğin sosyal medyada Tayyip Erdoğan hakkında olumsuz bir şey söylense, küfür hakaret edilse, akşam olmadan polis kapınızı çalıyor. Ama aynı sosyal medyada, hatta televizyonlarda, mecliste bile ülkenin kurucu Başbuğu Mustafa Kemal Atatürk'e hakaretler ediliyor sürekli. Buna karşı bir yaptırım da göremiyoruz.
Akp'nin Meral Akşener ve cephesine sürekli saldırması ve Fetöcü yaftası yapıştırmasının arkasında siyasi hesaplar var. Çünkü kendilerine muhalefet edecek bir parti doğuyor. Mhp artık Akp'nin bir şubesi gibi çalışıyor. Muhalefette olmasına rağmen Akp'yi ve Akp'nin politikalarını Akp'den daha çık savunuyor. Chp ise yıllardır üzerine atılan birçok şeyden dolayı cılız bir muhalefet yapıyor. Yapsa da bunun toplumda pek karşılığı olmuyor.
Diğer partiler ise tabanları oranında ses çıkarıp duyurabiliyor.
Kabul edelim veya etmeyelim bir sonraki seçimlerde MHP barajı geçemeyecek büyük ihtimalle. Bahçeli'nin partide tek adam olması, kendisine karşı aday olan veya ses çıkaran herkesi partiden ihraç etmesi, "seni vatana ihanetten yüce divanda yargılamazsam namussuzum" dediği Tayyip Erdoğan'a sonsuz destek vermesi tabanda karşılık bulamadı. MHP'nin birçok önemli figürü İyi Parti'ye geçti.
Erdoğan ise Bahçeli ile ittifak yaparak karşısında çoğalan ve toplum tarafından da kabul edilen bu yeni siyasi yelpazeyi bir şekilde saf dışı bırakmaya girişti.
Bundan birkaç yıl öncesine kadar Akp ve Gülen cemaati ayrı değil birdi. Fetö'yü yıllarca besleyen, önünü açan, içeride ve dışarıda her türlü desteği sağlayan Akp'ydi. Hatta Tayyip Erdoğan "bitsin bu sıla hasreti" diyordu.
Fethullah Gülen ise 2010 referandumu için "mezardaki ölüleri bile kaldırın, evet oyu kullansınlar" diyordu.
Eğer ortada bir Fethullahçı varsa bu Akp kadrolalarının tamamıdır. Yıllarca arka çıkıp devleti ele geçirmelerine göz yumup sonra da "kandırıldık" deyince oluyorsa eğer herkes der.
Bana göre hayatının herhangi bir dönemde bile bu terör örgütüne sempati duymuş, sohbetine, etkinliğine katılmış kim varsa kulağından tutulup hesap sorulmalıdır. Bunu yapacak olan da üç yıl öncesine kadar Fetö'yle kol kola gezen Akp değil bağımsız yargı olmalıdır. Bunca delile, kanıta, ifadeye, gazete televizyon haberine rağmen Fetöcü olduğu iddiasıyla gözaltına alınan bir Akpli bakan, milletvekili gördünüz mü?
Meral Akşener Fetöcüyse eğer onu da tutup atsınlar hapse, hesap sorsunlar. Ellerinde delil varsa versinler savcılığa gereği yapılsın. İşi mahkemeye bırakmak yerine neden çamur at izi kalsın mantığı yürütülüyor? Çünkü amaç toplum nazarında kötülemek. Meral Akşener'e karşı bir sempatim yok, bunu da ifade edeyim. Fakat iyi parti içerisinde Yusuf Halaçoğlu, Ümit Özdağ gibi akademik geçmişine saygı duyduğum, Ali Türkşen gibi kahramanlara hayranlık duyduğum kişiler de var. Yapılacaksa siyasetin de ahlaklısı yapılsın.
0 Yorumlar