Taksim yasakmış, trafik felç olurmuş, hayat dururmuş falan filan
Madem bayram haklarını verdin, bırak istedikleri yerde kutlasınlar. Sorun çıkarmaya, milletin ağzından burnundan getirmeye ne gerek var?
"İlle de Taksim" diyenlerin birçoğunun niyetleri de iyi değil, ki büyük çoğunluğu sol terör örgütleri fakat devlet gerekli önlemleri alıp, Taksim'e çıkışı serbest bıraktıktan sonra ne olur ki?
Hükümet mi düşer, enflasyon mu çöker, adam mı ölür?
İşçiyi o kadar çok düşünüyorsa devlet; versin bütün haklarını, insani şartlarda yaşaması için gerekli şartları, ortamı sağlasın, kimse de terör örgütlerinin, bölücülerin istismarına uğramasın.
Madem bayram haklarını verdin, bırak istedikleri yerde kutlasınlar. Sorun çıkarmaya, milletin ağzından burnundan getirmeye ne gerek var?
"İlle de Taksim" diyenlerin birçoğunun niyetleri de iyi değil, ki büyük çoğunluğu sol terör örgütleri fakat devlet gerekli önlemleri alıp, Taksim'e çıkışı serbest bıraktıktan sonra ne olur ki?
Hükümet mi düşer, enflasyon mu çöker, adam mı ölür?
İşçiyi o kadar çok düşünüyorsa devlet; versin bütün haklarını, insani şartlarda yaşaması için gerekli şartları, ortamı sağlasın, kimse de terör örgütlerinin, bölücülerin istismarına uğramasın.
Sevin sevmeyin ama işçiler ve sendikalar açısından orasının kutsal bir değeri var. Kimin yaptığı halen belli olmayan faili meçhul cinayetlerin işlendiği bir yerdir. 1 Mayıs, geçtiğimiz iki yılda Taksim'de kutlanmış ve birkaç kişi dışında herhangi bir olay yaşanmamıştı. Devlet diye bildiğimz şey - aslında doğrudan doğruya yürütme organı ve onun başı- çatışma kargaşa gibi huzursuzluklardan beslenip, kendi iktidarını güçlendirmek adına işi yokuşa sürüp "bildiğimi okurum" diyor. Demokrasi, hukuk, adalet, insan hakları gak guk dediğiniz bir ortamda tek adamlık yapamazsınız. Yaptığınız takdirde bütün olaylarda olduğu gibi sokaklar savaş alanına döner.
Marjinal dediklerini, bölücüleri, teröristleri diğer kitleden ayırmak ve huzuru sağlamak da kolluğun başlıca görevidir. Oysa kolluk kuvvetleri işin kolayına kaçıp, bütün kitleyi terörist ilan ediyor ve veriyor tazyikli suyu, veriyor biber gazını. İnsan ve vicdan olsun biraz, siz de birer işçisiniz.
...
Milliyetçiler de bu bayramı kutlamalıdır ve işçiyle arasındaki uçurumları yıkmalıdır artık.
Yıllardır milliyetçi geçinen partiler işçiye, çiftçiyee, köylüye dair bit politiks üretmediği ve bunun yerine salt vatan millet bayrak edasıyla hareket ettiği için bu alan her zaman kullanılmaya müsait oldu. Ve yine milliyetçi geçinen partilerin geçmişleri işçiler açısından karanlıksa, grev kırıcı, parton yandaşı olarak anılıyorlarsa bunda gerçeklik payı çok büyüktür ve haklıdırlar.
1 Mayıs evrensel bir gün olabilr fakat bunu işçiler açısından millileştirmek, örgütlü milliyetçi yapıların elindedir. Sermayenin uşaklığı yerine, işçinin hakkını arama derdine düşmüş olsalar belki de bugün bu yaşananların hiçbiri yaşanmıyor olacaktı.
1 Mayıs Kutlu olsun, hakkı olan hakkını arasın.
