Ordumuzun yaptığı hava operasyonunda öldürülen 35 köylünün ardından bilindiği veya tahmin edildiği üzere başta terör örgütünün meclisteki yasal kanadı olmak üzere bütün kürtçüler ve Türklük düşmanları teyakkuza geçtiler. “İşte TC’nin yüzünü gördük, masum vatandaşlara saldıryor, yeni bir Mustafa Muğlalı vak’ası, kürtlere soykırım uygulanıyor.” Manşetler hemen birbirinin aynısı. İnsanın sorası geliyor peki hırsızın hiç mi suçu yok?
Kendi köyümüzden örnek vereyim. Anadolunun göbeğinde olmasına rağmen kuş uçmaz kervan geçmez dedikleri bir yer. Daha on yıl öncesine kadar köyün içine araba girecek yolu yoktu. Elektriği yoktu. Sol terör örgütlerinin revaçta olduğu dönemler askerler bizim oralara da arada sırada gelir bir göz atıp geri giderdi. Bizler dağdan odun getirmeye, hayvan otlatmaya gideceğimiz zaman muhtarın evinden -başka yerde telefon yoktu- karakola telefon ederdik. O gün nereye, kaç kişi gideceğimizi, adımızı eşgalimizi bildirirdik. Askerler de; tamam biz bölgedeki timlere haber veriyoruz, gidin derlerdi. Biz Anadolu’nun ortasında olmamıza rağmen yıllarca her gü bu olayı tekrarladık ve hiç gocunmadık. Çünkü dağda teröristlerin de dolaşması muhtemeldi ve can güvenliğimiz için bildirmek zorudaydık.
Bir de bu olaya bakalım. Terörün en yoğun olduğu yerde, at izinin it izine karıştığı, vatandaş mı terörsit mi ayırt edilemediği bir bölgede kırk kişi yüzlerce katırla kaçakçılık yapmak için gecenin bir vaktinde yola çıkıyor ve Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarını ihlal ederek başka bir ülkeye geçiyor. Vergisiz zahmetsiz kaçak mallarla ülkeye geri dönüyor. Bölge açlıktan kırılıyor deniliyor fakat ne hikmetse her birinin büyük şehirlerde daireleri, arabaları var. İş adamlarının büyük kısmının neden kürtlerden oluştuğu bu olayla beraber daha iyi anlaşılıyor.
İki ucu boklu değnek dedikleri bu olsa gerek. Yine bir süre önce Hantepe baskınını yapanlar da o yüzlerce kiloluk uçaksavarları, makineli tüfekleri aynen bu yolla, katırlarla getirmişler ve bu yolla geri götürmüşlerdi. İnsansız hava araçlarından alınan görüntüler, -hiç ilgisi olmayan başka bir yerdeki- ne hikmetse hemen sonra besleme medyanın eline geçmiş ve “bilerek yaptılar, hükümeti yıpratmak için generaller göz yumdu ,zaten ordu da pkk ile beraber hareket ediyor” gibi aşina olduğumuz manşetlerle saldırmışlardı.
Burada da aynı şekilde gözden kaçtığını veya müdahale edilmediğini düşünün. Bu görüntüler de, ilahi bir el tarafından yine aynı basına servis edilecek ve yukarıdaki manşetleri tekrar görecektik.
Bu köylüler neresinden bakarsanız bakın suç işliyorlardı. Taşıdıkları mazot, sigara değil de torbalar dolusu silah ta olabilirdi -ki çoğu zaman bunları taşıyorlar- bizzat terörist te olabilirdi. Bir karakola baskın düzenlemek için mühimmat ta taşıyabilirlerdi. Terörün kol gezdiği bir bölgede teröristin yaptığı gibi, sınırı geçer, kaçak mal sokar, yasak bölgelerde hareket ederseniz asker de birinci vazifesi olan Türkiye Cumhuriyeti’ni iç ve dış düşmanlara koruma görevini ifa edecektir. Bunda yadırganacak veya yaygara koparılacak bir durum yoktur
0 Yorumlar